

1. basım Şubat 1989 (Can)
4. basım Kasım 2000 (Everest)



Not 1:Bu aralar ödüllere takmış durumdayım zaten.Acaba diyorum ödüllü kitapları mı okusam sırayla ve o ödülün neden o kitaplara verildiğine dair bir teorem mi çıkarsam:) Sonra planlı okumanın bana göre birşey olmadığına karar veriyorum ama geçmiş senelerinde ödül listelerini referans alarak okumalar yapma niyeti aklımın hep bir köşesinde olacak.
Not 2:Alıntıları unutmadım ama şu anda vaktim yok.En kısa zamanda ekleyeceğim.
Daha önceden demiştim okurken bizi Türk klasiklerinden uzaklaştıran bir şey var diye.İşte örneği:Otuz yaşıma gün sayıyorum,okumayı kendimi bildim bileli çok seviyorum,her yerde kitap okuyabilme kapasitesine sahibim ama Orhan Kemal’i daha yeni okuyorum.Lütfen sizde okumadıysanız okuyun ve özelliklede çocuklarınıza okutmanın bir yolunu arayın.

Bloğumu yazmaya tam 2 sene önce başladım.Bu blog sayesinde bilmediğim yüzlerce şey öğrendim.Düzinelerce güzel insan tanıdım.Hayatımın merkezine oturttuğum kitaplar hakkında farklı düşüncelere kulak verdim.Bu blog benim hayatıma gerçekten güzellikler kattı.Eğer şu anda bu yazıyı okuyorsanız sizde bu güzellik ve değer katanlar içine kendinizi dahil edin ve gönderdiğim kocaman teşekkürü kabul edin.
Okuduklarım hakkında daha öncede çok not tutmaya çalışmıştım ama bu blog sayesinde istediğim düzene ulaşabildim. 2 senedir buradan 80 tane kitap hakkında düşüncelerimi paylaştım. Hepsini yan tarafta okuduklarım bölümünde bulabilirsiniz.İşin en ilginç taraflarından biri daha yazamadığım 24 tane daha kitabın olması ve bu kitapların genelde en sevdiklerim arasında olması.Sanırım bu 2 sene içinde okuduğum fakat bloğumda paylaşamadığım aşağıdaki kitapların çoğunu 2. kez okumadan size anlatmakta zorlanacağım.
Bu yazıyı yazarken aklıma gelen bir düşünceyi de sizinle paylaşmak istiyorum.Bloğa kaydeceğim 99. /100. /101. kitapları beni izleyen ve o kitaba yorum bırakan blogdaşlarımdan birine hediye edeceğim. Taslaklarımıda en kısa sürede tamamlayıp sizi çok bekletmemeyi düşünüyorum. Unutmayın "Bir eski kocanın öğleden sonrası" 80. kitap...
HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
Barış Bıçakcı'nın "Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra"sı
ve Hakan Günday'ın "Azil" i
elimin altında duruyor ve Murat Gülsoy' un "Bu Filmin Kötü Adamı Benim" kitabından sonra okunmayı bekliyor.Bu yazarlarla daha önceden tanışmış olanlar varsa neler düşündüklerini merak diyorum.Var mı tanışan?
İnsanların dış görünüşlerine ,davranışlarına bakarak ahkam kesmek,yorumda bulunmak, kendimiz ve diğer insanlar için genel yaşam kuralları çıkarmak ne kadar basit değil mi?Peki ya hiçbir şey göründüğü gibi değilse...ZARİFE tam olarak bunun öyküsü.


Tam 1123 puan.Oyun bitince öyle bir bağırmışım ki eşim kötü kötü baktı bana.Olsun...Ben çok eğlendim.

İşte Heccavın yıldızlarından benim payıma düşenler:
***Aynalar şehrina geldim çünkü benden evvel yazılmış bir hikayenin içindeyim.Aynalar şehrindeyim çünkü kim olduğumun peşindeyim. (syf.5)
***Geldiğimden beri yağmur yağıyor şehirde.Bense,ne zaman güneşin sarısını özlesem,niçin buraya geldiğimi hatırlatıyorum kendime."Aynalar şehrine geldim çünkü benim hikayemin önünü,benden evvel kaleme alınmış bir başka hikaye tıkıyor.Aynalar şehrindeyim çünkü bir kez şu bendi yıkabilsem sular çağlayacak,deli deli akacak;hissediyorum.Aynalar şehrindeyim çünkü ben bir korkağım;ve ne olduğunu bilen her korkak gibi,bu sırrı kendime saklıyorum." (syf.7)
Metis Yayınları / 278 sayfa
1. basım : 1999 İletişim
3. Basım : Ocak 2001 Metis
9. basım : Ocak 2008


Daha öncede kitaplarını okumuştum,tv de yaptığı programları seyretmiştim en narin tarafım sevmişti onu.Bir haftasonu ekinde yaptığı röportajdaki bazı cümlelerinden çok etkilendim ve içim çekti birden ....