Mutluluk mavi çocuk - Oynardı bahçemizde
Kitabını ilk okuduğumda hayal kırıklığı yaşamıştım tek kelimeyle.Sanırım Zülfü Livaneli 'den Vedat Türkali tarzında birşey okumayı bekliyordum.
Oysa bu kadar basit bir konu ve bilindik bir öykü...
Sonra düşününce aslında haksızlık ettiğimi anladım.Evet çok bilindik toplumsal sorunlardan yola çıkılmıştı ama okuduğum sürede hiç sıkılmadım."Ben bunları çok duydum."deyip kitabı köşeye atmadım.Düşündükçe yanıbaşımızda yaşanan bu üçlü kaçışın oldukça iyi anlatıldığı fikrine geçiş yaptım.
Film çıkınca çok merak ettim etmesine de şartlar bir türlü elvermedi gitmeye:)
Sonunda seyrettim.
Koylar,gün batımları,oyuncular gerçekten çok güzeldi.Ama bişey eksikti işte...Belki bu his sadece kitabı okuyanlarda beliriyor.Ne kadar iyi oyunculuk olursa olsun duygular eksik kalıyor filmde.En çokta Cemal'in yaşadığı askerlik sonrası bunalımda eksiklikler vardı yada bana öyle geldi.Birde azcık daha baskın müzikler olsaydı diyorum.Altında cam bulunan kova sahnesinin samimiyeti ise beni bitirdi.
Şimdilik ilk deneme ama kitap sinemaya karşı 1-0 önde :)
2 yorum:
Nasil guzel anlatmissin ne bekledigini Serap. Ben de Vedat Turkali deyince sen hah tamam dedim. Haklisin hafif gibi sanki bu kitap kendisine. Eylul'un saclar birazcik gitmis ! Op onu benim icin. Sevgilerle...
Aslında bu küçük olay bile insanları oldukları gibi değilde,kendi istediğimiz kalıplar içinde algıladığımızı gösterdi bana.Sevgiyle kal ablacım.
Yorum Gönder