"Her badireden ve tecrübeden sonra,hiçbir kitapta yazılı olmayan,sadece can defterime nakşedilmiş kurallara bir yenisini ekledim.Bunlara bir ad verdim:GÖNLÜ GENİŞ VE RUHU GEZGİN SUFİ MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI... "der Elif Şafak'ın Şems'i....
Sevdim bu kuralları ben...Üstünde düşündürtecek kadar bu dünyaya ,gönlünüze işleyecek kadar manevi dünyaya aitler...Gözümün önünde bulunsun istedim...Fırsat bulursam bu düşüncelerin bende yarattığı izdüşümleri de yazarım altlarına.
Birinci kural:Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız,kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar.Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak,utanılacak bir varlık geliyorsa aklına,demek ki send ekorku ve utanç içindesin çoğunlukla.Yok eğer,Tanrı dendi mi evvela aşk,merhamet ve şefkat anlıyorsan,sende de bu vasıflaedan bolca mevcut demektir.
...........................................................................................................................................................
İkinci kural :Hak yolunda ilerlemek yürek işidir,akıl işi değil.Kılavuzun daima yüreğin olsun,omzun üstündeki kafan değil.Nefsini bilenlerden ol,silenlerden değil.
..............................................................................................................................................................
Üçüncü kural:Kuran dört seviyede okunabilir.İlk seviye zahiri manadır.Sonraki batıni mana.Üçüncü batıninin batınisidir.Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.
...............................................................................................................................................................
Dördüncü kural: Kainattaki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi, O’nu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır.
............................................................................................................................................................
Beşinci kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. “Aman sakın kendini” diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: “Bırak kendini, ko gitsin!”
Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
2 yorum:
Serap'cım geçmiş olsun. Ciddi bir durum yoktur inşallah.
Enerji zaten içinde :) Senin gibi pozitif bir insanın enerji ihtiyacını sağda solda aramasına gerek yok ki :)
Sevgiler.
Yorum Gönder