11 Kasım 2009 Çarşamba

CİN TRENİ (Rıza Kıraç)




Başlığı atmasına attım ama içimde yine yazamama korkusu var.Neyse denemem gerek, yoksa hayranlarım çok üzülecek,farkındayım:)

Rıza Kıraç ismini Namahrem kitabının çıkışıyla duymuştum ilk olarak.Kitabın konusu ilginç gelmişti.Sonradan benim açgözlülüğümden dolayı aklımdan çıkmış.Kütüphanede gözüme takılıncaya kadar da aklıma gelmemişti.Düşmüş Erkekler Masalı gibi güzel bir isme sahip kitabı elime ,aldım arkasını okudum ilk romanının adını görünce başımı kaldırıp tekrar rafa baktım ve Cin Treni'ni farkettim.Hangisini alsam diye düşünürken kütüphanecimizin bana torpil geçeceğini bildiğimden tercih yapma zahmetinden vazgeçtim.Hazır ilk roman elimde varken önceliği ona vermek daha mantıklı geldi bana ve başladım Cin Treni'ni okumaya.

Muharrem İzmir'in ünlü işadamlarından birinin kızıyla nişanlıdır fakat kayınpederinin emri altında çalışmamak için İstanbul'da iş başvurusu yapar.Sıkı bir sorgulamadan sonra Mehdi Holding'e kabul edilir ve inanılmaz iyi şartlara sahip olur.Cemal Mehdi'nin kızı Cecille ile aralarında çok kısa sürede bir yakınlaşma doğar, aslında bu anlık çekimin altında başka temeller vardır.Muharrem'in en yakın arkadaşı Nahit bir tv kanalında üst düzey yöneticilik yapmakta ve gazetede şiddet yanlısı yazılar yazarak ,şiddetin meşrulaştırılması için kendince yöntemler önermektedir.Yaptığı her şeyi "Muhterem"in (bakalım Muhterem'in ne olduğunu bilen yada hatırlayan var mı?) üstüne atan Nahit'in Mehdi Holding'le de ilişkisi vardır.Ülkü'den ayrılmak için İzmir'e giderken takip edildiğini anlayan Muharrem'in kafası bir toplantıda Nahit'in yaptığı kanlı oyun önerisiyle iyice karışır.İşler sarpa sarınca kime güveneceğine bir türlü emin olamayan kahramanımızın bu işin içinden çıkması gerçekten zor olacaktır.Muharrem hem kendisinin hemde okurun paranoya sınırlarını zorlayacaktır.

Kitap dediğim gibi bir ilk roman.İlk sayfalarda tam olarak anlaşılmıyor ama Nahit'in toplantıdaki cinayet oyunundan sonra gerilim oldukça yükseğe tırmanıyor.Bazı yerlerde nabzımın bile hızlandığını farkettim.Başka birisinin 300-400 sayfaya yayabileceği bir öyküyü yarı sayfa sayısına sığdırdırması ve temposundan birşey kaybettirmemesi yazar için önemli bir artı bence.Kullandığı akıcı dil sayesinde oldukça hızlı bir sürede okunabiliyor kitap.Birde kitabı okuyan herkeste aynı hissi uyandırır mı bilmiyorum ama yazarın inanılmaz sakin bir tarzı var.Heyecanın yükseldiği anda bile hem kendimi hemde kahramanları güvende hissettim.Belkide benden kaynaklanan birşey olabilir ama ikinci kitabını okurkende aynı his yakamdan düşmedi.

Kitabın isminin neden "Cin Treni " olduğu ise çetrefilleşen ilişkiler yumağı devam ederken manidar biçimde açıklanıyor ve o cin treninde olmadığınız için kendinizi şanslı sayıyorsunuz.

Rıza Kıraç Sinema-Tv eğitimi almış ve bu alanda uzun süre çalışmış.Sinema ile ilgili kitaplarıda varmış.Hatta Atilla Dorsay'la söyleşi tarzında yaptığı bir kitabı yeni yayınlanmış .Dün akşam kitap eklerinin birinde reklamını gördüm.(algıda seçicilik işte).Kitabın baskısını bulabilir misiniz bilmiyorum ama polisiye-gerilim tarzından hoşlananlar için gerçekten hoş bir kitap.Kitap kapaklarıda fena sayılmaz:)

Ben şimdi "Araf'ta Bir Melek" kitabını arıyorum.Her siteden de alışveriş etmediğim için İstanbul'a gidene kadar merak etmek durumunda kalacağım sanırım. 130 bin nüfusu olan bir şehirde büyük sadece bir tane bile kitapçı olmaması ne kadar acı bir durum.

***Marx,"Tarih,kötülüğün keşfiyle başlar" de, oysa burjuva tarihçiler yazının bulunmasıyla tarihi başlatır.(s.51)

***Yoksa ölümsüzlüğü yolu öldürmekten mi geçiyor?(s. 51)

***Zamanın neresinde,kimlerle birlikte olduğunun hiçbir önemi yoktu,uyumak istiyordu,derin bir uykuya dalmak,uyandığında küçük bahçesi denize bakan evin kapısından dışarı çıkmak,çıplak ayaklarıyla çimlerin üstünde yürüyerek bahçenin en ucundaki salıncağa oturup,gözleri denize bir yaklaşıp bir uzaklaşsın istiyordu.(s.101) (ama bu benim hayalim...)

Doğan kitap /165 sayfa

1. baskı/Gendaş Kültür 2000

2. baskı/Nisan 2004

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Özlemiştik seni gereçkten, bizleri mahrum etme yazılarından ve okuduklarından. "Cin Treni" ilginç geldi. Teşekkürler paylaşımın için.

SERAP dedi ki...

Ben teşekkür ederim kitap kurdum.Devam edebilmek için biraz motivasyana ihtiyacım var ,sanırım yavaş yavaş buluyorum onu:)