13 Şubat 2009 Cuma

NİNATTA'NIN BİLEZİĞİ (Ahmet Ümit)


Aslında elim kısa kitaplara pek gitmez ama Ahmet Ümit'e taktım ya bu ara hazır kütüphanede varken ve başkası almamışken okuyayım dedim:) Kitap ağır bir aşk yarasına saplanmış Hitit'li bir kadının ağzından şiir tarzında yazılmış.O kısacık kitapta, arka arkaya o kadar trajik olaylar yaşanıyor ki bir anda ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Konular bölümlere ayrılmış ve her bölüm olayın başka bir evresini anlatıyor.Her bölümün başında hiyeroglifle anlatılmış bir kelime var ve bu işaretlerin anlamı son sayfada açıklanmış.

Kitabın benim için en ilgi çekici yanı sonlarına doğru ortaya çıkan on iki bilezik olayı oldu.O konu Amin Maalouf'un aklına gelseydi muhakkak mükemmel bir roman çıkardı diye düşünmekten kendimi alamadım.

Ahmet Ümit severlerin, değişik tarzda yazılmış bir kitabı keşfetmek isteyenlerin,kısa kitap arayışında olanların kitabı okuması tavsiye olunur:)Kitabın uzun uzun konusunu yazacaktım ama ilk bölümden bazı kesitlerin konuyu zaten anlatacağına karar verdim .İşte o mısralar efendim:

Hoş geldin, ey, uzak yolların yolcusu,
ey, güzel haberlerin müjdecisi,
ey omuzlarında yılların bilge yorgunluğunu,
gözlerinde bilinmezin heyecanını taşıyan kişi,
yaşlı ülkeme,Hattilerin bin Tanrılı toprağına,
güzel Hattuşa'ya hoş geldin...
..................................
Tanrılar bizi,
Kadeş'te yeryüzünün en korkunç lanetiyle,
savaşla cezalandırmadan.
Seni bekliyordum,
Tanrılar Kadeş'te ölümü ülkeme yoldaş kılmadan.
Seni bekliyordum,
Kadeş'te yeryüzünün en büyük savaşı
henüz başlamadan.
Seni bekliyordum,biricik aşkım Nuvanza,
Kadeş'e gitmeden.
Seni bekliyordum,
yiğit Nuvanza Kadeş toprağında kaybolmadan.

...................................

Kral Muvatalli daha savaş emrini vermeden.
Hattuşa boşaltılmadan,
Mısır Kralı Ramses,
Kadeş üzerine yürümeden,
askerlerin genç bedenleri
savaş meydanında çürümeden.
Seni bekliyordum,
kim olduğunu bilmeden,
ama sana verilen görevi
yapacağını adım gibi bilerek.
Seni bekliyordum,
biricik aşkım, yiğit Nuvanza ile
ruhlarımızı buluşturman için.
Seni bekliyordum,
bana yardım etmen için.

..................................

Biliyorum ki,
duydukların aklını karıştıracak,
biliyorum ki,
gözlerin gördüklerine inanamayacak.
Sakın şaşırma,sakın yolundan dönme.
Beni, karanlıkta gördüğün
boş bir suret sanma sakın.
Ben, Panku meclisinin üyesi
soylu Maruvaş'ın kızı,
yiğit komutan Nuvanza'nın
bahtsız kadını Ninatta'yım.

.................................................

Ona,
Göğün Güneş Tanrısı'nın
ve Arinna'nın Güneş Tanrıçası'nın izniyle,
yiğit Nuvanza'nın yaptırdığı
on iki bilezik halkasını anlat.
Ona de ki:O bilezikler ki,
sadece ilki bendedir.
Diğerlerinin her biri ayrı bir şehirde,
ayrı bir yerde gömülüdür.
Ona de ki:Sen, o şehirlere git.
Sen, o bilezikleri topla.
Ona de ki:Her bilezikte bir sonraki bileziğin nerede olduğu yazılıdır.
Ona de ki:Sen o bilezikleri toparlarsan,
benim biricik sevgilim,
güçlü erkeğim,
Yiğit Nuvanza bana geri dönecek.
Ona de ki:Bunlar benim değil,
Tanrılann dileğidir.

......................................

Tanrılann dileğini yerine getirmek;
kurumuş tarlaya su vermek kadar güzel,
aç bir insanı doyurmak kadar iyi,
sevgiliyle diz dize oturmak
kadar mutluluk vericidir.
Ona de ki;
Tanrıların dileklerini yerine getirmemek;
tarlayı kurutmak,
yoksulu aç bırakmak,
sevgiliye sırtını dönmek kadar kötüdür.
Eğer sen sevgiliye sırtını dönersen,
Tanrılar da sana sırtını döner
ve seni lanetler içinde bırakırlar.
Ona de ki:
Sen, beni yiğit Nuvanza'ya kavuştur,
ben de sana mutlu bir ömür dileyeyim.
Çünkü âşıkların dileği kabul olur.


***Zaten hayat bir yolculuk değil midir?
Hayat,Tanrıların olaylarla ördüğü bir patikada,
yürümekten başka nedir ki? (syf.27)

***Onu sevdim.Çünkü Nuvanza da seviyordu.
Ben mutluydum;çünkü Nuvanza da mutluydu.(syf.29)

***Dedi ki:
Sevmeyi bilirim.Acıyı bilirim.
Dedi ki:
Sevmenin hayatı nasıl acıya çevirdiğini bilirim.
Dedi ki:
Ama hayat daha değerlidir sevdadan.
Dedi ki:
Hayat daha büyüktür sevdadan.
Dedi ki:
Hayat daha güzeldir sevdadan,
sakın hayattan vazgeçme. (syf.81)

Öylesine bilgi 1 :Kitabın kapağındaki resim Kargamışın Ana Tanrıçası Kubaba' nın resmiymiş:)

Öylesine bilgi 2 :Uzunluğu neredeyse kitaba eşit bir tanıtım yazısı okumak isterseniz buraya buyrun

Doğan Kitap /111 sayfa



1. baskı /Ekim 2006

5 yorum:

Anne İş'te dedi ki...

Merhaba;
27,29,81... kesinlikle ilgimi çekti. ki Ahmet Ümit'i de severim.Bilgiler için de çok teşekkürler
Selamlar....

Anne İş'te dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
SERAP dedi ki...

Bende seviyorum artık.Kısa ama güzel bir kitaptı:)

Tabiat Ana dedi ki...

sevgili serap,
ahmet ümit en sevdiğim türk yazarlardandır ve neredeyse tüm kitaplarını okumuştum.Bu hariç.Sanırım şiir şeklindeki anlatım bana çok uzak geldiğinden bir türlü elim gidipde okuyamadım...

SERAP dedi ki...

Kesinlikle zevkli bir okuma olacak emin olabilirsin.İmkanın varsa oku derim.