28 Ekim 2008 Salı

...

Ben küçükken Artema'nın bir reklamı vardı ya "Aç,kapa,aç,kapa,Artema" diye.Sanırım bazı büyüklerimizin Blogspot'la ilgili düşünceleride bundan farklı değil.Gizlenip girmek filan neysede,en çok kişisel emeklerimizin başkalarının gözündeki değersizliğine üzüldüm.Ne kadar kolay göz ardı edilebiliyor düşüncelerimiz,emeklerimiz,yaptıklarımız,çok yazık...

Neyse bir dahaki kapatılmaya kadar bişeyler yazayım bari...Adını bile zikretmek istemediğim o ahlaksızın tahliyesi zaten yorgun olan beynimi iyice felce uğrattı.Kasklısı,babacanı,dincisi, simitçisi,zengini,çulsuzu nedir yahu bu erkek milletinin derdi?Özel bir birlik kurulsun ve bu adamların hepsinden yaptıklarının hesabı sorulsun istiyorum.Olanlara karşı içimde biriken bu nefreti onların üzerine kusmak istiyorum,hem o insan dışı varlıkların hemde onlara uysun diye yasa çıkartan uçkur düşkünü terbiyesizlerin ....

Zaten kızımda hasta... Bu seferki hafif bir nezle ama dirençli bir çoçuk olan kızım bir ay içinde 2. defa hasta olunca banada terelelliler geldi.Okul enfeksiyonu konusunda bir önlem almam lazım ama okul yönetimi beni pek takmıyor galiba.Umarım uzun bir süre tekrar hasta olmaz çünkü kuzucukta bunaldı artık.

Mevliti,düğünü,doğumgünleri dolu aktif bir Ekim ayı bitmek üzereyken bende kendimi yorgunluktan tükenmiş hissediyorum.Birde bunun üstüne 5 günlük bir eğitimi son günde haber verdiler.Buda yetmezmiş gibi eşime Giresun'dan kafasını çok karıştıran bir iş teklifi geldi. Bir de tabi minik Yağmur'umuzun gelişini bekliyoruz.Beynimden yakında buharlar çıkmaya başlamazsa iyidir.

Bu aralar beni mutlu eden şeyler gelecek yeni kitaplarım ve en sonunda başlayabildiğim kızımın tütüsü oldu.Gerçi bu son siparişte ağırlık Eylül Ilgın'ın kitaplarında oldu ama olsun nasıl olsa onlarıda okuyorum.Kitapların içinde bir tane satranç boyama kitabı, birtanede zarf katlam kitabı var.İkiside hem kızım hem kendim için istediğim beceriler,umarım başlamamız için bir vesile olur.

Yani...Yukarıda başı sonu belli olmayan yazıdanda anlaşıldığı üzere kafam çok karışık....

5 yorum:

serpil dedi ki...

Geçmiş olsun Serap,yuvaya ya da okula ilk başlayan çocuklar sık sık hasta olur,endişelenme sakın,sonra azalır yavaş yavaş.Öpüyorum o tatlı kızı!

Büşra dedi ki...

serapcım erkek milleti hakkında söyledilerine katılmamak mümkün değil yaa, neyse bakan bırakmayacak gibi meselenin peşini.
*
geçmiş olsun eylül'e. bak ne diyeceğim benim kuzucuğum geçen seneye kadar neredeyse tüm kış ardarda hastalanıp duruyordu, doktorumuz immuzinc adında tamamen bitkisel, bağışıklık kuvvetlendirici dört bitkiden oluşan bir şurup verdi, sadece 2 ay kullandık, elhamdülillah ondan sonra ciddi vakamız olmadı bi daha. sor istersen bi doktoruna. belki önerir.
*
karışık bi kafa dümdüz bi kafadan yeğdir, vesselam.

Unknown dedi ki...

merhaba Serap, yine uzun bir aradan sonra...

İkinize de geçmiş olsun. Aynı şeyleri Rana ve ben de yaşıyoruz ve benimki hala devam ediyor.
Senin için bir içeçek tarifi vereyim. Arkadaşım verdi gerçi sen biliyorsundur ama ben söyleyeyim.
Suyun içine limon, nane ve karabiber koy, kaynat cezvede. İç, biraz yakıcı ama -kulaklardan ateş fışkırıyor- boğaza çok iyi geliyor.
Eylül içinse sirkeli su. Ama içecek..
Ben Rana'ya içiriyorum. Kolay atlatıyor.

şimdilik bu kadar...
öpüyorum ikinizi de...
sevgiler...

Unknown dedi ki...

Serap, sana bir davetim var, teşrif eder misin?

:-)
sevgilerimle...

Unknown dedi ki...

Serap, mailime atabilirsin...

sevgiler...