30 Haziran 2008 Pazartesi

Kızım bekliyor,çabuk yazmam lazım:)

Hafta sonu İstanbul'dan misafirlerimiz vardı.Eşimin Amerikan Hastanesi'nde ki sorumlu hemşiresi ve ailesi Artvin'e giderken bizede uğradılar.Sakin ve hoş bir haftasonu geçirdik,tek sorunum denize girememek.Havalar hala tam olarak ısınmadığından ve sürekli rüzgar estiğinden deniz benim girebileceğimden daha bulanık durumda.Dün gece yine yağmur yağdı mesela.

Abdülhak Şinasi Hisar'ın "Fahim Bey ve Biz" isimli kitabını bitirdim ve daha önce nasıl keşfedemediğime şaşırdım,hatta sinirlendim.Kütüphaneden kitapta da bahsi geçen "Çamlıca'daki Eniştemiz" kitabını aldım.En kısa zamanda kendi kitaplığımada ekleyeceğim kitaplar olacak bunlar.

Kurdela nakışına devam ediyorum ve rengarenk kurdelelerle kendimi kaybediyorum.Eylül Ilgın'a düz bir iki tişört arıyorum,onlarıda rengarenk çiçeklerle bezeyeceğim.Oldum olası renklere bayılırım zaten,bu yumuşacık kurdelalar tam bana göre.

Dün Yason Burnuna yine gittik ve bu sefer kilisenin içine girebildik.Restorasyondan anlamayan bir millet olduğumuzu bir kez daha anladım.Büyük büyük dedenizin elinde cep telefonuyla bir resmini görmüş gibi oluyorsunuz.Saçma ve komik...

3 yorum:

Büşra dedi ki...

kolay gelsin, yineliyorum koş serap koş:))

erfe dedi ki...

Denize girersen, bir kulaçta benim için at lütfen:)

SERAP dedi ki...

Uragan,
Koşmayı bıraktım yakında,uçacağım galiba...

Erfe;Dizlerimden fazlasını sokamadım ve bugün hava yine bulutlu,ama söz girince değil bir kulaç bir günlük yüzüşümü san ithaf edicem...