14 Nisan 2008 Pazartesi

AZİZ BEY HADİSESİ (Ayfer Tunç)


Biri uzun beşi kısa 6 hikayeden oluşuyor kitap.Hiçbiri insanın içini ısıtan ,enerji veren,gülümseten hikayeler değil.Aksine hem kahramanları hemde olay örgüleriyle sıkıntılı,karamsar ve hayat dersinden sınavda kalmış hissini uyandıran bir yapıya sahip 6 öyküde.Okunması keyifli,dili düzgün,sonuçlarıyla insanı vuran hikayeler istiyorsanız bu kitap tam size göre.Benim okurken zevk aldığım hikaye türüne örmek teşkil ediyorlar .Sonucu yazarın zekasını yansıtan ve benim bam telime dokunan küçük hayat hikayeleri aslında bunlar.Yazarın diğer kitaplarınıda okumak için bir sebep olan öykülere gelince:
Kitaba adını veren Aziz Bey Hadisesi,bir adamın yaşadığı aşktan sonra nasıl değiştiğini anlatan, eski meyhanelerle ve uygun şarkı sözleriyle fon oluşturulmuş uzun bir öykü.
Kadın Hikayeleri Yüzünden,sıkıcı hayatına renk katmak için hovardalık senaryoları yazan, bunları gerçekmiş gibi algılamaya başlayan ve sonunda da hiç uğruna karısının intiharına sebep olan bir adamın öyküsü.
Soğuk Geçen Bir Kış ,babasını yok yere hayatından çıkartan,sevdiği kadının hayatını sevgisiyle zindana çeviren,ateşten korkmasına neden olan acı olayı zihninden silemeyen ve göbektaşında son nefesini veren bir adamın hikayesini anlatıyor.
Kar Yolcusu ,karlarla kaplı bir viranda tren makas külübesini bekleyen Eşber'le,hayatına birden giren kaçak Fidan'ın farklı beklentilerinin yol açtığı olaylar silsilesini yansıtıyor.Eşber'in sevgisi, fidan'ın duyacağı vicdan azabına dönüşmek için uygun zamanı kolluyor ve sonrasında Eşber hikayenin başına,yalnızlığına dönüyor.
Mikail’in Kalbi Durdu,hayatına giren hiçbir erkeği sevmeyen Semiramis'i seven,onun için malını mülkünü heba eden bir erkektir Mikail.Tek derdi sevdiği tarafından sevilmektir.Hikaye anlatıcısı Semiramis'in yanındaki son erkektir ve Mikail'le oynadığı sessiz sinemanın haksız galibidir. Bu galibiyeti istemeyen anlatıcı Mikail'in kalbi durduktan sonra hem kendini hemde Semiramis'i yalnızlığa koyvermesinin öyküsüdür bu da.

Kırmızı Azap,yazılmaya çalışılan bir hikayenin kahramanının dilinden anlatılır bize.Önce önemsiz bir rol biçilen,sonradan başrole çıkartılan hayat kadının diğer roman kahramanları için duyduğu kan kırmızısı bir azaptan bahseder.
Hikayeler okuma listemde öncelikli yer kaplayan türler değildirler ama bazen kendiliğinden araya sıkışmaları (bu kitap gibi) iyi oluyor.Ayfer Tunç 2. bir kitabının okunmasını kesinlikle hakediyor.








3 yorum:

Sanem dedi ki...

Ne kadar hızlı okuyorsun. İmrenmemek elde değil :) Ben bu kadar hızlı değilimdir. Susuz Yaz'ın kitap kapağı resmini bulsam bir de... Tam olacak. Diğerlerininkini hemen bulmuştum oysa. Sevgiler...

SERAP dedi ki...

Benim hayatım okumak...Aslında itiraf ediyorum kitap okumak için zamanı olan ve ekstralar yaratabilen birirsi olduğum için kendimi hep şanslı saymışımdır.Birde okuma-konuşma hızmıda hesaba katarsam aslında yavaşım bile. Susuz yazla ilgili bulabildiğim linkleri bloğuna yorum olarak bıraktım.umarım işine yarar.sevgiyle ka.

Orçun Çolak dedi ki...

İçindeki bütün öyküler birbirinden güzeldi bu kitabın . Özellikle Mikail'in Kalbi Durdu ve Kar Yolcusu öykülerini çok beğendim .